Bugün sonsuzluğa giden Berkin Elvan'ın aziz anısına adanmıştır
Büyüklere Masallar - 2
KÜÇÜK KARA BALIKLAR
Bir varmış , bir yokmuş uzak diyarların içinde gizlenmiş güzel mi güzel bir vadinin koynunda akan bir derenin içinde bir grup KÜÇÜK KARA BALIKçık yaşarmış . Yaşarlarmış ama bunların diğerlerinden en büyük farkı , kendi kendilerini sorgulamak , bilinmeyenleri merak etmek ve yenilikleri , güzellikleri aramak , daha yaşanabilir bir dünya istemekmiş ...
Bu KÜÇÜK KARA BALIKçıklar bir süre sona bulunmak zorunda oldukları bu derenin içinde yaşamaktan sıkıldılar , kendilerine BÜYÜKBALIKLARca uygun görülen yaşamdan , kısıtlamalardan , baskılardan, rollerden bunaldılar ve bir karar aldılar ... Ve bir gün o geri dönülmez , onları geleceğe, güzelliğe taşıyacağına inandıkları artık geriye dönüşü olmayan o büyük GEZİye çıktılar . Amaçları geleceğe , aydınlığa , sonsuzluğa ve özgürlüğe yani engin denizlere , okyanuslara varmaktı , her şeyi göze alıp yola koyuldular . Bu KÜÇÜK KARA BALIKLARın her biri farklı farklı dağların doruklarında doğmuş oldukları derelerle çağlayıp geldiler, birbirlerinden habersiz ... Ve bir ovada buluşup çoşkulu bir nehir oldular ve aktılar , aktılar , aktılar ... Özgürce ve coşkuyla , denizlere okyanuslara varmaktı amaçları . Yol ve yolculuk çok zorluydu , sonu öngörülemez bir maceraydı , bu onların heyecanını da bir o kadar arttırıyordu . Bir oldular , birlik oldular , farklılıkları onları güçlü ve dayanıklı kıldı . KÜÇÜK KARA BALIKLARIN bu yolculuğunu duyan birtakım diğer hayvancıklarda onlara engel olmaya çalıştılar, aldıkları bu ürkütücü (!) haber üzerine. Çünkü bu eylem onların yüzyıllardır kurdukları düzenlerini, alışkanlıklarını , ezberlerini bozmuş, onları rahatsız etmişti . Ya bu yolculuk onların küçüklerine de örnek olur , ya onlarda gitmeye kalkarsa diye paniğe kapıldılar ... Hemen harekete geçtiler , porsuklar baraj kurdu , penguenler yollarını şaşırtmaya çalıştı , leylekler onları tek tek avladı , kurbağalar yollarından etmek için ne dolambaçlı yalanlarla onları kandırmaya , birbirine düşürmeye çalıştılar . Ama onlar yılmadılar , o denizlere , o okyanuslara ulaşacaklardı ...
Bu KÜÇÜK KARA BALIKçıklar bir süre sona bulunmak zorunda oldukları bu derenin içinde yaşamaktan sıkıldılar , kendilerine BÜYÜKBALIKLARca uygun görülen yaşamdan , kısıtlamalardan , baskılardan, rollerden bunaldılar ve bir karar aldılar ... Ve bir gün o geri dönülmez , onları geleceğe, güzelliğe taşıyacağına inandıkları artık geriye dönüşü olmayan o büyük GEZİye çıktılar . Amaçları geleceğe , aydınlığa , sonsuzluğa ve özgürlüğe yani engin denizlere , okyanuslara varmaktı , her şeyi göze alıp yola koyuldular . Bu KÜÇÜK KARA BALIKLARın her biri farklı farklı dağların doruklarında doğmuş oldukları derelerle çağlayıp geldiler, birbirlerinden habersiz ... Ve bir ovada buluşup çoşkulu bir nehir oldular ve aktılar , aktılar , aktılar ... Özgürce ve coşkuyla , denizlere okyanuslara varmaktı amaçları . Yol ve yolculuk çok zorluydu , sonu öngörülemez bir maceraydı , bu onların heyecanını da bir o kadar arttırıyordu . Bir oldular , birlik oldular , farklılıkları onları güçlü ve dayanıklı kıldı . KÜÇÜK KARA BALIKLARIN bu yolculuğunu duyan birtakım diğer hayvancıklarda onlara engel olmaya çalıştılar, aldıkları bu ürkütücü (!) haber üzerine. Çünkü bu eylem onların yüzyıllardır kurdukları düzenlerini, alışkanlıklarını , ezberlerini bozmuş, onları rahatsız etmişti . Ya bu yolculuk onların küçüklerine de örnek olur , ya onlarda gitmeye kalkarsa diye paniğe kapıldılar ... Hemen harekete geçtiler , porsuklar baraj kurdu , penguenler yollarını şaşırtmaya çalıştı , leylekler onları tek tek avladı , kurbağalar yollarından etmek için ne dolambaçlı yalanlarla onları kandırmaya , birbirine düşürmeye çalıştılar . Ama onlar yılmadılar , o denizlere , o okyanuslara ulaşacaklardı ...

KÜÇÜK KARA BALIKÇIKLARIN bir kısmı bu zorlu yolda büyük darbeler aldı , kimi bir kanadını kaybetti , kimi kuyuğunu , kimi de bir tuzakta , bir oltada ya da bir ağda canını verdi , bir kısmının yüzdüğü derelere barajlar ( HES ) yapan insancıklar çıktı , yolları kapandı , tutsak kaldılar , gidemediler ! Ama diğerleri hiç yılmadı , geride kalanlar içinde yollarına devam ettiler ... Ama bu yolda KÜÇÜK KARA BALIKLARIN en çok anlayamadığı şey , onları alıkoymaya çalışanların bir başka balık türünün olmasıydı ! Bunlar akvaryumlar için evrilmiş süs balıklarıydı ve onlara en çok engeli , en büyük zorlukları çıkaranlar da bunlar oldu. Akvaryumlarında yiyecekleri için sahiplerine mutlak bağımlı olan, onlara muhtaç olan bu süs balıkları ! Sonuçta onlarda bir balıktı , o halde nasıl olur da kendilerini, hiç olmazsa türlerinin temel güdüsü olarak dahi anlayamazlardı , onlarda balık değiller miydi ? Nasıl olur da tutsaklığı bu kadar özlerinde benimser , özgür denizlere, okyanuslara, yani geleceğe gitmek isteyen kardeşlerine en büyük hainliği ve engeli onlar çıkarırdı ? KÜÇÜK KARABALIKLAR diğer tüm engellere hep hazırlıklıydı ama bu süs balıklarının ihanetini asla ANLAYAMADILAR ! Yüreklerini yakan en büyük acılarıda hep bu oldu !
ANCAK yılmadan yollarına devam ettiler ...
ANCAK yılmadan yollarına devam ettiler ...
Ne mi oldu sonunda ? Bugün o denizlerde , okyanuslarda özgür bir yaşam varsa ve sürdürülebiliyorsa her tür engele rağmen , hepsi bu çoşkulu , inançlı, heyecanlı ve meraklı KÜÇÜK KARA BALIKLARIN çabasının sonucuydu ...
Aylak Adam
Mart ayının ortasında acı dolu bir günde yazıldı .
Mart ayının ortasında acı dolu bir günde yazıldı .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder