30 Ekim 2014 Perşembe

Bayram Yazısı


Bir Bardak Meselesi

Egemenlik , Cumhuriyet,  Hürriyet , Bağımsızlık , Özgürlük , Hür irade , Temsil becerisi ve yeteneği , Demokrasi , Sosyal Devlet , Adalet , Çağdaş Eğitim , Laiklik , Anti Emperyalizm , Savaş/Barış  ,  Çevre Olgusu,  Eğitim, Sanat  , Kültürel  Yaşam , Din , Cinsiyet , Milliyet ,Irkçılık,   ...
İşte birçok kavram  , bunlar çoğaltılabilir de  ...

Her kavramı,   gerçek anlamında , sonra kendi düşüncenizde ve algınızda , sonrada toplumdaki kavrandığı ve uygulandığı  şekliyle  düşünün  . Düşünün, düşünün !  Zorlayın kendinizi ,  çünkü cevap bunda gizli .
Kavramları önce tek tek ele alırken , bunları kişiliğinizde nasıl özümsediğinizi  iyice  düşünmelisiniz .  Bu kavramların hangileri  ne oranda  , hem düşünce , hem eylem olarak sizin benliğinizde ?  Kavramların ne kadar içindesiniz ya da kavramları sizin nekadar içinizde ?

Sonra kendinizi bir  bardak gibi düşünün , yukarıdaki kavramlarla  doldurulmuş olsanız , bardağın  ne kadarı gerçekten doluyor ve ne kadarı boş kalıyor ? Bardağınızın içinde hangi kavramlar var , oranları ne  ?   Bu aslında sizin  sosyal , düşünsel anotominizi gösteriyor , röntgeninizi çekiyor , tıbbi bir bilimsel gerçek gibi ...
Sonra  Ülkemizin bugününü şöyle  bir tekrar gözden geçirin . ( Başarabileceğinize inanıyorsanız tüm bunların sonunda  Dünyayı da deneyebilrisiniz ) .  Bu kavramların hangisinde  sizin kafanızdaki yüzde (%) ye  göre  ideale yakınız ? Bunun cevabını da kendi kendinize verebilirsiniz  . Yani  bu defa  ülkenin bardağını bu kavramlarla doldurun ,  sonra o bardağa da bir bakın . 

Cevaplarınızı hiç bilmiyorum . Ama basit bir tahminle şöyle bardaklar göreceğimizi düşünüyorum ;  yukarıdakilerden yalnızca bir ya da birkaçı ile dolu bardaklar ,  dibinde belli belirsiz birşeyler olup neredeyse bomboş bardaklar ,  yarısı dolu bardaklar , bir kısımı dolu bardaklar, içinde bir miktar ve yalnızca bir kavram barındıran bardaklar  , seçenekler çoğaltılabilir .
En önemli istatistik ve sonuç burada ortaya çıkacaktır .  Kim olduğumuzu , ne olduğumuzu , nelerin tesirinde olduğumuzu ,  olması gereken ile var olunan  noktanın ne olduğunu hep  burada göreceğiz .

GÖRÜYORUZ : Ne olduğumuzu ortada , önemli olan ne olacağımız ve  olmak istememiz !
Ancak şunları da not etmeden  bu sorguyu bitirmemek gerekir .

Bardaklar nasıl dolar , nasıl boşalır  , kırılır mı ?  Gibi sorulara da cevap bulmadan / bilmeden  sonuç elde etmemiz imkansız .
Bardaklar,

Bir  -  Siz doldurursunuz (  Belli bir bilinç seviyesine geldikten – yaş da denilebilir buna  -  sonra  artık tamamen kişisel tercihleriniz ve istekleriniz – belki farkında olmadığınız hür iradeniz -  ile kavramlardan seçip bardağınıza damıtmaya başlarsınız )

İki  -  Bardağınızı  başkaları doldurur   ( Burası çok kritiktir   . Birinci madde ile çok bağlantılıdır.  Burada  önce  aile , toplumsal çevreniz , sizden önce bardağında birşeyler olan diğer bardak sahipleri , içinde bulunduğunuz  ülke , devlet ya da zümrenin büyük bardağından sızanlar . Size verilenlerdir bunlar kısaca  ... )

Üç  -  Bardağınızı kırıp / çalıp  sizi bardaksız bırakırlar  (  Bu sizin  bir hiç olma seçeneğini  size dayatanlardır .  Bu birinci seviyedeki düzeye gelmenizden önce elinizden alınmış olur , siz zaten bir bardağınızın var olduğunuzdan haberdar değilsinizdir . Kavramlardan tamamen bi haber  )
Dört  - Başkasının bardağını çalanlar  ( Bunlar hırsızlardır ,  üzerinde hiçbir emekleri, mücadeleleri ve cabaları olmadan , hazıra kondukları bardaklarla kendilerini birşey sananlardır . Bu bardaklar eninde sonunda kırılır , ortalığa dağılan maddelerin oluşturduğu kaygan zeminin üzerinde artık kimsenin durması mümkün değildir . Çünkü  kavramlar  yerli yerinde  , oranda ve  bütünlükte  fayda sağlarlar , kırılıp ortalığa saçıldıklarında artık kavram kargaşası yani kaos var demektir .  Yerlerden ne kadar kazırsanız kazıyın,  hem eskisi gibi olmaz , hem  izleri yerlerden silinmez , hem de  kokusu  hiç geçmez  )

Beş  - Sahte Bardak Doldurucular  (Üçüncü madde ile  bağlantıldır. Önce bardaksız bırakırlar sizi .  Sonra bunlar size  hazır bardaklar sunarlar ,  onların ne işine geliyorsa  , sizin bardağınızda kavramlar  o oranda bulunurlar , bazen yalnızca bir kavram , bazen belki birkaç , ama asla daha fazlası değil  . En kritik bardaklar bunlardır . Sizin bardağınızı doldurmayacağınızı size dikte edip , size bunu verirken , karşlığında sizinle hayatınız karşılığında kontrat yaparlar , ya onların bardağı ya da hayatınız  . Bardaklarını reddetme beverinizi de , kırma yeteneği ve içgüdünüzü de , isyan dürtünüzü de bardağı size vermeden önce sizden karşılık olarak alırlar . )

Ancak şu bilinmelidir ki ,  kendisi tarafından doldurulmayan hiçbir bardak ne elde ne yerde duramaz , mutlaka birgün , kayar , düşer , sonuçta KIRILIR !
işte Aylak Adam’dan size bir  bayram yazısı .

Bayramınız kutlu olsun , kalın sağlıcakla ve  kendi bardağınıza sahip çıkıp , onu hür , özgür ve özgün iradenizle büyük bir titizlikle damıtarak doldurmaya devam edin . Büyük emeklerle   doldurulmuş  bir yaşam için ...
Mutlu olun , mutlu  kalın , güzel  bir ülke ve hep birlikte  yaşanılabilir bir dünya bizim olsun .

Şimdi içini  doldurabildiğimiz  , bize ait olan bardaklarımızı  bu ülkenin şerefine , geleceğine   kaldıralım.

" İyi Bayramlar Sevgili Ülkem "

A.A
30 Ekim 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder