Ondördündeymiş öyle duydum , yanında da üç arkadaşı , yeni dünyamızın bize armağan ettiği yeni nesil sokak çocuklarından . Gecenin karanlığı çökünce sitenin ortasına , ne bulacaklarınız bilmez kafalarıyla , düşmüşler sokaklara ... Çöp tenekelerinin bekçileri sokak kedileri biryanda , onlar bir yanda . Sonra gürültü , bağırış çağırış , küfürler , belli ki en ucuzundan kafa yapmışlar , bodurumsu manalı şey onları ne kadar dev yaptıysa , tutuşmuşlar sokağın ortasında bir kavgaya , büyüğü emaneti vermiş ondördündekine ufaklığa , oda saplamış onu düşünmeden , bizim en masumumuza . Yılmaz kardeş yığılmış kalmış oracıkta , belli ki yanlış yere saplamış acemice emaneti , her şeyin ta başından beri yanlış olduğu gibi . Gecenin karanlığındaki simsiyah asfaltın üstüne akan o izi silinmeyen kan , masum bir canı alıp götürmüş uzaklara ... Daha ondördünde yeni bir katil yaratarak belki bir başka masumdan da arkasına ... Çöp tenekelerinin kenarında bakan kediler gibi bakakalmışlar insanlarda balkonlarda . Korkuyla , kaygıyla , öfkeyle ... Beş çocuğu ile bir kadın uzaklarda ağlarsa kim duyar ki bunu , iğdiş edilmiş hafızalarla !
Kapımızın önünde bir çocuk cinayetine kurban giden Yılmaz Kılavuz'u rahmetle anıyoruz .
Toplumu ve gençleri gözü dönmüş yaratıklara dönüştüren sisteme ve bu sistemin yaratıcılarına lanetle !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder